Emlak Haber

Gayrimenkul Nedir ? Ne Değildir.Gayrimenkul ile Emlak Arasındaki Farklar

Gayrimenkul Nedir ? Ne Değildir.Gayrimenkul ile Emlak Arasındaki Farklar Nelerdir ?

Eşya hukukuna göre mülkiyete konu eşyalar “menkul-taşınır” ve “gayrimenkul-taşınmaz” olarak iki şekilde yer alır. Gayrimenkul sözcüğü, Türkçe ’ye Arapçadan geçmiş bir sözcük olarak “nakil” yani “taşımak” sözcüğünün, olumsuzluk belirten “gayri” ön ekini alarak “taşınmaz” yani bildiğimiz haliyle gayrimenkule dönüşmesiyle bu anlamı kazanmıştır. Gayrimenkul fiziksel bir varlık olan arazinin kendisini, üzerindeki ağaçları, altındaki doğal kaynakları, bu arazi üzerine insanlar tarafından yapılmış yapıları kapsayacak genişlikte bir kavram olarak tanımlanır. Yerin üstünde, üzerinde veya altındaki tüm ilaveleriyle birlikte görülen, dokunulabilen maddi bir “varlıktır”denebilir.

Burda kısaca emlak kelimesineden de bahsedecek olursak emlak sözcüğü oldukca yalın bir ifadedir ve genel olarak yıllardır konut olarak ifade edilbilen yapılar için kullanılabilir.

 

 

Gayrimenkul, temelde altı ana başlık altında sınıflandırılabilir. Bunlar

1.Temel barınma ihtiyacının karşılandığı fiziki bir mekân olan konut, müstakil ev ve apartman dairesi gibi farklı barınma amaçlarına hizmet eden gayrimenkuller,

2.Ticari faaliyetlere hizmet eden her türlü işletmenin içerisinde yer aldığı ticari gayrimenkuller,

3. Sanayi faaliyetlerinin olduğu, üretim ve imalatın gerçekleştirildiği endüstriyel gayrimenkuller,

4. Tarım yapmak amacıyla kullanılan tarımsal gayrimenkuller,

5. Kamu ya da özel kurum/kuruluşlarca kullanılan, hastane, okul, sosyal tesis ve ulaşım yapılarını da kapsayan özel amaçlı gayrimenkuller,

6. Sınırları belirlenmiş toprak parçalarından oluşan arazi ve arsa olan gayrimenkullerdir.

 

Gayrimenkul, kısaca nakledilemeyen varlık olarak da adlandırılabilir. Aslında tapuya kaydedilmiş irtifak hakları gibi, gemiler de gayrimenkul olarak kabul edilmektedir

Gayrimenkul alanı, her bir endüstri devriminde farklı bir şekilde dönüşüm geçirmiştir. Su ve buhar gücünün hâkim olduğu birinci endüstri devriminde, arazi satışı ve yapımdan sorumlu dönem fabrikaları, tek tip model kasabalar, gecekondu mahalleleri gibi alanlar ortaya çıkarken; Fordist seri üretim ve montaj hatlarına geçişle elektrik enerjisinin kullanıldığı ikinci endüstri devriminde, banliyöleşme ve sektörel kümelenmeler ortaya çıkmış, günlük ev-iş yolculuklarıyla birlikte yeni kentler oluşmuş, çevre ve planlama mevzuatı hazırlanmıştır.

Bilgisayar ve otomasyon temelli, insanlar tarafından tasarlanan, ancak daha az insani fiziksel girdi sağlayan üçüncü endüstri devriminde, yeni fabrika stilleri, sadece ihtiyaç duyulan üst düzey çalışanlar için yakın çevrede konut temini, elektronik ev kavramı ve farklı aile yapılarının ortaya çıkmasının yanı sıra, geleneksel el işçiliğinin terk edilmesi gibi sonuçlara neden olmuştur. Siber fiziksel sistemlerin ve otonom üretimin ortaya çıktığı dördüncü endüstri devriminde ise, “akıllılık” kavramıyla anlamı ve değeri değişen üretim sistemi, son teknoloji ulaşım sistemleri, sadece merkezi yönetim birimiyle değil, sensörler ve fiber ağ altyapısı vasıtasıyla birbiriyle de haberleşen, yüksek katlı, günlerce yapı alanının dışına dahi çıkılmadan çalışma, okula gitme, alışveriş, sinema, spor, gezinti, rekreasyon faaliyetinde bulunabileceğiniz ve boş vaktinizi geçirebileceğiniz, çok fonksiyonlu kompleks akıllı binaları ile üretim ve tüketimde son noktaya ulaşılmıştır.